Gerçekten Tüm Çocuklar Uykuyu Sever Mi?

Ben dahil birçok uyku danışmanından çocukların aslında uykuyu sevdiğini duymuşsunuzdur. Peki bu gerçek mi? Gerçekten tüm çocuklar uykuyu sever mi? Madem öyle ‘Benim çocuğum neden uyumuyor?’ dediğinizi duyar gibiyim şu an da. Gelin birlikte bu durumu biraz inceleyelim. Neden bebekler uyumaz bir göz atalım birlikte duruma.


Çocuk sahibi olmak başlı başına zorlu bir karar. Bu kararı verip hamile kaldığımızı öğrendiğimizde yaşadığımız sevinç ise paha biçilemez. Genelde bir çocuk istediğimizde zorluklarını biliriz ya da birçok insandan duyarız fakat bu zorlukları bilmekle yaşamak çok farklı şeyler. Ben bunu ancak anne olunca anladım. Hiç bir zaman anneliğin kolay olacağını düşünmemiştim. Ama dürüst olmak gerekirse beni bu kadar zorlayacağını da tahmin etmiyordum. 


9 aylık hamilelik sürecinin ilk 3 ayı bebeğinizi öğrenmenin sevinci ile birlikte genellikle bulantılarla devam eder. Kimi insan hiç bulantı, kusma sorunu yaşamazken ben dahil bazı kadınlar bu sorunu en zor şekilde yaşarlar. Genellikle de 3.ayın sonunda bu sorun son bulur. Ame benim gibi çoğul gebelik yaşıyorsanız bitmesi 4.ayın sonunu bulabilir. Dürüst olmak gerekirse o günleri yaşarken hiç bitmeyecekmiş gibi geliyordu bana 🙂 Ardından bence en keyifli zamanlar olan ikinci 3 aylık dönem başlar. Bulantılar bitmiştir, bebeğinizin hareketleri artmıştır ve henüz ağırlaşmamışsınızdır. Birçok kadına göre sanırım gerçekten en keyifli dönem bu dönemdir. Ve sonunda doğumun iyice yaklaştığı, hazırlıkların hız kazandığı ama sizin adımlarınızın iyice yavaşladığı son 3 aylık dönem gelir. Bu dönemde sizin de uykularınız yavaş yavaş bozulmaya başlamıştır. Büyüyen karnınız hareketlerinizi kısıtlamıştır ve yatakta sağdan sola dönmek bile zor bir hal almaya başlamıştır. Benim o dönemde en büyük hayalim deliksiz uyku uyuyabilmekti. Yaşayacaklarımdan habersiz bir şekilde 🙂 


Doğumla birlikte birçoğumuzun yaşamayı planladığı o deliksiz uyku hayal olur. Çünkü dünyaya yeni gelmiş ve sürekli ağlayan bir minik vardır artık kucağımızda. Bu aşamada maalesef yanlışlar ardı ardına yapılmaya başlanır. 


Öncelikle şunu bilmek çok önemli. Doğumdan sonra ki ilk 3 ay 4.trimester olarak geçer. Yani bebeğimiz kendini hala anne karnında sanar. Bunun farkında olarak ilerlememiz çok önemli. İlk 3 aylık dönemde bebekler genellikle hiçbir alışkanlık edinmezler. Bu yüzden onları sık sık kucağımıza almaktan çekinmemeli ve her ihtiyaç duyduklarında emzirmeliyiz. Fakat her ağlamanında ‘açlık’ olmadığının farkında olmalıyız. Bu dönemde bebeğin her ağlamasını açlığa yormak ve sürekli olarak emzirmek midesini kapasitesinin üzerinde doldurmaya neden olur ve bu da sindirimsel sorunlara yol açarak bebeğinizin uyku kalitesini etkiler. Midesi kapasitesinin üzerinde dolmuş bir bebeği yatırdığınızda sağlıklı bir şekilde uyumasını bekleyemezsiniz. Bu noktada kendinizi düşünün; patlama noktasına gelene kadar yiyin ve uzanın. Sonuç ne olur sizce? Rahat uyumanız mümkün mü? Maalesef değil. Rahatsızlık hissiyle uyanan bebeğimizin hala doymamış olduğunu düşünerek emzirmeye devam ederseniz sorunu iyice içinden çıkılmaz hale getirirsiniz. Hatta bu noktada maalesef birçok anne sütünün yetersiz geldiğine inanarak bebeğine mama takviyesine başlıyor. Bu konuda sizi yönlendirecek tek kişi çocuk doktorunuzdur. Bebeğinizin kilo alımı ve gelişimi iyiyse lütfen sakin olun ve sadece bebeğinize sarılın. İhtiyacı olan en önemli şey sizin sıcaklığınız ve huzurunuz. 


Beslenme dışında yapılan en ciddi hatalardan biri de bebeği sallamaktır. Bebekler anne karnında sürekli bir sallanma içindelerdir bu yüzden bebeği hafif salınacak şekilde tutmak ona iyi gelecektir. Fakat bunu ayağımızda ya da bir salıncakta yaparsak yüksek hızda sallamış ve bebeği bayıltmış oluruz. Bu ilk 3 ay olmasa sonrada alışkanlığa dönüşecektir. Bu yüzden bebeğimiz çok huzursuz olduğunda onu kucağımıza alıp çok hafif bir şekilde kendimiz salınabiliriz. Böylece bebeğimiz kendini hem bizim kalp atışlarımızla hem de yaptığımız hareketle anne karnında hissedecek ve rahatlayacaktır. 


Tüm bunları ışığında baktığımızda. Bizler eğer bebeklerimizin ihtiyaçlarını dinler, onlara doğru bir düzen kurar ve sabırla yaklaşırsak her şey mümkün. Uyuması bile 🙂

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir